Yolumu bulabilmek icin doke saca kaciyorum. Kiriklardan sana geri donebilir miyim dersin? Tum kiskancliklarimi yanimda goturuyorum. Onlara bir gun ihtiyacim olacak. Bilincli tuketiciler islerini bilirler. "Benden baskasina dokunmussun"lar bileklerimde. Bombalarin arasindan geciyorum. Kulagimda patlama sesleri. Herkesin bildiklerini yuzume gozume bulastiriyorum. Temizleyemiyorum aklimin mintikasini. Etrafimda yalanlar, yalancilar. Hani bir sanatci olsam, "Altin Tabanca" odulu verilse bana; bambambambam. Ya da ucsam. Ucabilsem Eiffel'den atlayip intihar ederdim. Aynalarin gostermeyi unuttugu bi halim vardi, yere cakilinca o da kalmayacak, kesin.
Askin en sirret halindeyim su an. Elimi nereye koyacagimi bilmezken sakaklarima seni dayadim. Hayir cildirmadim. Sadece aklini cikarip aklima saplama istegi bendeki.
Tanrim konusmaliyiz!
21 yasim gozlerimden bosaniyor su an. Durmayin devrilin cumleler! Uzerime dusun ulasabilirseniz; zira hic olmadigim kadar dipteyim bugun. Ugradigim hayal kirikligi karsisinda alci gorevi goremeyecek hicbir sey. Aklimda ise gereksiz satirlar:"Aslında hep farkındaydım senin için bir havaalanı olduğumun. İstediğin saatte siktirip gider, istediğin gece/özellikle ben uykudayken/ağzına sıçmak için uykularımın/ inerdin bana sertçe, frensiz, ışıksız, ve gürültülü! Bir merdiven akardı, akardı tüm basamakları ergenliğimin giderken sen... Çoğunluk ağlardım! Dişlerim ağarırdı inan. Bir köpek havlardı, bir kedi miyavlar, bir keçi geviş getirirdi. Tüm şehir siktir olup giderdiniz, tüm binalar, tüm sokak lambaları ve şiirler..."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder