kitabımı bitirmiştim. artık yazardım. kahvemi iştim, gözlerimi kıstım, leonard cohen dinliyordum. kemik gözlük almam gerekıyordu. tribe girmiştim. krediyi yeni çekmişolmamdan kayanklı cebımde 240 tl vardı. kıra parasını yatırmam gerekıyordu ama berat'a kıtleyebılırdım. bana dayanamazdı. kadife ceketımı giydim, kağitları bır zarfa koyup dışarı cıktım. dolma kalem ve saman kağıdına yazmıştım.babam bana axesse yuzde 20 indirimli cilliop gibi bilgisayar almıştı ama buyuk yazarlar dolma kalem kullanılardı.
. insanların şaşkın bakışları arasında postaneye doğru yurudum. hava 40 derece ve ben ceketimle çok havalıydım.. insanlar. dalga gecen bakışlarını kıçıma saplıyorlardı ama bilmiyorlardı ki; ruhum üşüyor.
postanenın kapısından içeri girdim. karşımda isoş abi vardı. isoş abi adananın en ünlü kaplumbağa terbiyecısıdır.
-napıyon la burda?
-kitap yazdım abi onu yollicam
-ne yazdın la ver hele bi okuyahhkk.
-boşver abi. ben kıtaplarımı yayımlamadan once kimseye okutmam. maviş hariç.
- gel la beni dellendirma.
dışarı çıktkı. karşıdaki iskenderun usulu donercıye oturduk. doner artı ayran 2.5 tl. ben genelde boyle yerlere takılmazdım, tunalıda kahvesi ....tam bunları düşünürken kendi kendime isoş abi "iki limon çek" dedi garsona. "burada mı paket mi efenim" dedi garson sonra duzeltti " pardon bayım, ben döner istemiştiniz sanmıştım".
ramazan ayı oldugu için donerci boştu, bende o kitabı bıtırdıkten sonra inanmamaya başlamıştım. isoş abi dayanamıyormuş açlığa o yuzdenn tutuyormuş. isoş abi limonatasını içerken kitabı da okuyordu. bende 3310' um ile yılan oynamaya koyulmuştum. isoş abi kıtabı okumayı bıtırdı. meraklanmadan beklıyordum yorumlarını. kıtabımı anlamayacagından emındım, çok derin cok hisli şeylerdi çunku. isoş abi birden gülmeye başladı;
- öldüm la gülmekten, komedi kıtabı mı bu ? zuhahahaha. çok komik olm.
-neden?
- bozuldun mu la? eskiden olsa " neden isoş abi? " derdin.
-hayır bozulmadım da..
-bence kötü.
-neden ?
-kotu oğlum işte. mavi umutlar, titreyen eller, yağmurda akan gözyaşları falan. kotu olmuş en kotusu de sevdıgın kadının ismi sureyya. ayrıca burda kadınlardan, bol kahve ve sigaradan bahsedılıyor. olm sen demedın mı bana gecen gün" abı gecen ay milli oldum demır kapıya gıttık mustafayla, sağlık bakanlıgı prezervatıfı kullanma çok kotu" demedın mi? annen senı sıgara içerken gorse oldurur la, astımın var trıbe giriyosun. kahve yerıne oreletı sevdıgını de adım gibi biliyorum
-abi be onların hepsını hissderek yazdım. kendı hıslerımdi. vedat türkali kafalarındaydım.
-istersen sedat türkali kafalarında ol. ama once delikanlı ol. sonra şu siktimin ceketıyle gozlugunu cıkar. a.q ben kışın ceket giymıyom la burada.
isoş abi edebıyatın anasını sikmişti o gün.benı edebıyata romana ınsanlığa karşı soğuttu. kıtabı gondermemeye karar verdım. aslına dusununce haklıydı, ben kahveyi sevmiyordum. dukkandan cıktık. hesabı bana kıtledı, butun parasını fakırlere dağitmış. bıraz yuruduk beraber. sonra o karşı kaldırıma geçti. 3 5 adım attıktan sonra arkasını donup seslendi.
-ozaaaaannnggg.
-efendim abi.
-madonna 6 parmaklıymış.
-ne alaka abi ya
-konuşma lan, azıcık da ben tribe gireyım.
isoş abi 3 ay sonra dolma yerken boğulup öldü. bende o limonatadan sonra ne limonata içtim, ne yazı yazdım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder