Ağustos 22, 2011

kırmızıyı seven kız

Karanlık ve ben yalnızım... Düşüncelerim berrak ve hafif dalgalı. Otururken kendi tabirim ile padişahın tahtına, Yer çekimine meydan okuyan düşüşlerimin üstesinden gelme çabasındayım yine. Sonra klasik dolaşmalarımdan birinde; yıllar önce giderken Haydarpaşa garında bıraktığım eski bir sevgiliye duyacağım özlem gibi bir his geliyor içime. Çekiyorum... 'keşke' ile başlayan binlerce yaşanmamış anı canlanıyor beynimde... Dakikalar geçiyor 'keşke'ler bitmiyor ve kendime geliyorum gözümün önümden 'yaşamak istemeyip de yaşadıklarım' kara kedi edasıyla geçince.
Derken bir selam ediyorum sana .  Hafızamı çok seviyorsun unutmadığımı bilmeden. Belki kaç vücut kaç insan geçmiştir o tarihlerden bu yana. Belki ben bile bilmiyordum böyle hissedeceğimi. Ama bir garip içim sana bakarken. Hadi cevap versin diye kuduruyorum oturduğum yerde..
Umutsuzluğun ağzından umut kelimesini duymak şaşırtıyor beni birden .Nikotin krizi geliyor önce, sonra da göğüsüm de ki basınç ve yanmayı hissediyorum... Bir sigara yakıp derin derin içime çekiyorum sana bakarken.
Korkuyorum...
Geri adım atacakken ayağım takılıyor... Düşüyorum...'korkma' diyor korku...'kurallarını sen koydun bu hayatın. Konuşmaya başlıyoruz.
Hep bir geçmişten gelen var içimde. Sanki geçmişim benimle dalga geçiyor .İçimden geçen bütün umutlar sensin, senin içindekiler, sen koydun onları buraya ve yüzümde ki bu ifadeyi de sen yerleştirdin.
Gülümsüyorum ufak bir çocuğu severken yüzünün aldığı o masum gülümsemeyi alıyor yüz hatlarım. Bin bir türlü düşünceler geçiyor beynimden anlamsızca.
Daha hiç yaşamadığım , hiç görmediğim, hiç hissetmediğim kırmızıyı seven kız sanki vücuduma mutluluk iğneleri aşılıyor.
O kadar masum ki daha hiç tanımadan kalbimin istediğin kadarını alabilirsin diyor . Kıyabilir miyim ki diyorum içimden. Bir kalbi alıp istemeden parçalamaya... O kadar kötü müyüm ki düşünüyorum sonra?. Tekrar tekrar vuruyor suratıma geçmişim tokatlarını. Ancak diyorum , ancak bu defa farklı duygulara yelken açtıysam geçmişimin beni hiç bulamayacağı diyarlarda yaşamalıyım tüm hislerimi ‘kara bulundu’ edası ile.
Tamam karar veriyorum kendi beynimde. Bu sefer diyorum bu sefer kendimi adayacağım bir mutluluğa ilk adımı atıyorum. Kırmızıyı seven kız ise
Her şeyden bir haber gülümsüyor bana. Acaba bu gülümseme bunları okuduktan sonra da olacak mı suratında. Her seferinde görebilecek miyim baktığımda bu güzelliği?
Merak edip tamamlıyorum fikirlerimi son satırlarımı yazarken. Ama biliyorum böylesi bir hissi tanıyınca devam ettirmeyi umarcasına yaşayacağımı..
Hedeflerimde oluyorsun kırmızıyı seven kız, büyükannesini ziyarete giden kırmızı başlıklı kızı isteyen.. kurt misali..


dario argento

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder