Ya olursa ? The time machine isimli filmin kilit cümlesidir kendisi. Yıllar yıllar geçse de aklımdan silinmez o sahne:
- İnsanların en büyük salaklığıdır, ya olursa demek
- Doğru diyorsun ama bir şeyi unutuyorsun, ya olursa ? Kaboom
Cümleler 1e 1 olmasa da buna benzer bir konuşma geçiyordu. Olayı da gayet iyi anlatıyordu açıkçası. İnsanın yaşamak için hayal gücüne ihtiyacı yok, ama ihtiyaç duyulan anlar da mevcut. Misalen bir genç klişesidir, off hatuna bak aboo. Hayalgücü devreye girer. Ben de hiç olmadı öyle bir şey açıkçası. Saçma geliyor. Hayaller gerçek kimliği kazanamayacak kadar soyutsa, üstüne gitmenin de bir mantığı yok gibime geliyor. Buna rağmen insan ister istemez boş hayallerin kurbanı da olabiliyor. Ya karşıma çıkarsa ansızın ? ne yaparım ? ne derim ? o ne der ? özlemiş midir acaba benim onu özlediğim gibi ? tekrar bir araya gelir miyiz ? gibi sorulara boğulduktan sonra, en beklenmeyen anda karşına çıkar ve ne sen hareket yaparsın ne o. Bir anlık duraksamadan sonra ikiniz de yolunuza devam edersiniz. Bak aklıma geldi mk. Ben yürümeye devam etmeseydim belki oturur bir şeyler içerdik, sohbet ederdik. Eski günlerden konuşurduk. Gözlük hiç yakışmamıştı ama. Tiki olmuş görmeyeli. Yazık...
Neyse dağıtmayayım daha fazla. Hayal gücünden bahsediyorudum sanırım. Evet hayal gücü, gerçekten güçlü müdür hayalin gücü ? Evet, şu an ben ayağımı bir 10'' bir kabinin üstüne atmış elimdeki üstünde harf ve rakamlar olan tuşlarda gezdirip bir pencereden bunları okuyabiliyorsam hayal gerçekten de güçlü. "Gerçekçi ol imkansızı iste" ne güzel söz değil mi ? açıkçası yarram gibi söz. "imkansızı isteyin" denilseydi bir mana taşıyabilirdi ama iste olunca boş oluyor o söz. Şans faktörü yeterince yüksek değilse, kimse imkansızı başaramaz. Başardım diyenler imkansızı değil, imkan dahilinde olup başarması güç olan şeyleri başarmış olanlardır. Misalen, Muhammed Suiçmezin yazdığı bir soloyu ben şu an çalabiliyorsam bu imkansız değil başarılması güç bir şeyi yapabildiğim anlamına gelir. İmkansız değil çünkü o, insan yapmış sonuçta mk neyi imkansız ? Evet bu da benim en büyük hayallerimden biriydi açıkçası. Yerine getirince de öyle triplere girip LAN LAN LAN EVRAKAAA da demedim. Hayalin en güzel yanının sonunun olmaması olgusuyla karşılaşıyoruz burada. "Hayallerim gerçek oldu"dan daha saçma bir şey duymadım hayatımda. Hayallerin gerçek olduysa senin hayal gücün bir hayli zayıfmış. Aslında o hayal gücü de değil takıntı olur (Bak bak tespite bak, spontane yazınca öyle oluyor tabi). Hayal gücü sınırı ucu bucağı olmayan olmayan, her zaman için yenilenen, gelişen, kendini aşan, aştığı kendini aşmayı da hedef edinen bir olgu. Bu sebeptendir ki hayaller gerçek olmaz hiçbir zaman. Sadece kademe değiştirir. Hayal gerçek olsaydı adı hayal olmazdı. Peki ya hayal gücü olmasaydı ? Ben malak gibi okula gidip gelseydim her gün. Ne kadar sıkıcı olurdu değil mi ? Ama, hayal gücüm olmasaydı ben şu an üniversiteden mezun olmuştum. Tam da bu dönem, ama an itibariyle önümde 3 sene var gibi duruyor. Hayal gücü dozajı aşıldığında gerçekten zararlı o zaman. İşte bu sebeptendir ki gerçeklerle hayaller arasında fark olduğunu idrak edebilmeli insan. Ne somut, ne soyut. İnsan arasını tutturabilmeli ki gerçekten ikisi de bir işe yarasın. Hayaller gerçeğe yavaş yavaş, parça parça karışabilmeli ki hayatın bir anlamı bir tadı olsun. Ben bir hayli uzağım sanırım bu olaya şimdilik. Odamda sandalye göt çürütürken hayallerimden sadece birine odaklanabiliyorum çünkü. Ama olsun, hayat bir şekilde yaşanmalı. Yavuz Çetin gibi acizlik edecek halimiz yok.
Ayrıca söylemek istediğim bir şeyler var: Ceylan dudaklarini oksayip, kiraz saclarina bakmak, sirma gozlerini opmek... Hayir ! Bizim askimiz: Fenderle death metal kasmak, klasik muzikte headbang yapmak, black metal dinledikten sonra elhamdulillah demek gibiydi, gibi, gibecek
Lan istanbul, 3. köprü sana girsin. Doymadın benden aldıklarınla, o doyursun seni.
http://www.youtube.com/watch?v=7E-RTI-H2oI
Spiritualerening
Cümleler 1e 1 olmasa da buna benzer bir konuşma geçiyordu. Olayı da gayet iyi anlatıyordu açıkçası. İnsanın yaşamak için hayal gücüne ihtiyacı yok, ama ihtiyaç duyulan anlar da mevcut. Misalen bir genç klişesidir, off hatuna bak aboo. Hayalgücü devreye girer. Ben de hiç olmadı öyle bir şey açıkçası. Saçma geliyor. Hayaller gerçek kimliği kazanamayacak kadar soyutsa, üstüne gitmenin de bir mantığı yok gibime geliyor. Buna rağmen insan ister istemez boş hayallerin kurbanı da olabiliyor. Ya karşıma çıkarsa ansızın ? ne yaparım ? ne derim ? o ne der ? özlemiş midir acaba benim onu özlediğim gibi ? tekrar bir araya gelir miyiz ? gibi sorulara boğulduktan sonra, en beklenmeyen anda karşına çıkar ve ne sen hareket yaparsın ne o. Bir anlık duraksamadan sonra ikiniz de yolunuza devam edersiniz. Bak aklıma geldi mk. Ben yürümeye devam etmeseydim belki oturur bir şeyler içerdik, sohbet ederdik. Eski günlerden konuşurduk. Gözlük hiç yakışmamıştı ama. Tiki olmuş görmeyeli. Yazık...
Neyse dağıtmayayım daha fazla. Hayal gücünden bahsediyorudum sanırım. Evet hayal gücü, gerçekten güçlü müdür hayalin gücü ? Evet, şu an ben ayağımı bir 10'' bir kabinin üstüne atmış elimdeki üstünde harf ve rakamlar olan tuşlarda gezdirip bir pencereden bunları okuyabiliyorsam hayal gerçekten de güçlü. "Gerçekçi ol imkansızı iste" ne güzel söz değil mi ? açıkçası yarram gibi söz. "imkansızı isteyin" denilseydi bir mana taşıyabilirdi ama iste olunca boş oluyor o söz. Şans faktörü yeterince yüksek değilse, kimse imkansızı başaramaz. Başardım diyenler imkansızı değil, imkan dahilinde olup başarması güç olan şeyleri başarmış olanlardır. Misalen, Muhammed Suiçmezin yazdığı bir soloyu ben şu an çalabiliyorsam bu imkansız değil başarılması güç bir şeyi yapabildiğim anlamına gelir. İmkansız değil çünkü o, insan yapmış sonuçta mk neyi imkansız ? Evet bu da benim en büyük hayallerimden biriydi açıkçası. Yerine getirince de öyle triplere girip LAN LAN LAN EVRAKAAA da demedim. Hayalin en güzel yanının sonunun olmaması olgusuyla karşılaşıyoruz burada. "Hayallerim gerçek oldu"dan daha saçma bir şey duymadım hayatımda. Hayallerin gerçek olduysa senin hayal gücün bir hayli zayıfmış. Aslında o hayal gücü de değil takıntı olur (Bak bak tespite bak, spontane yazınca öyle oluyor tabi). Hayal gücü sınırı ucu bucağı olmayan olmayan, her zaman için yenilenen, gelişen, kendini aşan, aştığı kendini aşmayı da hedef edinen bir olgu. Bu sebeptendir ki hayaller gerçek olmaz hiçbir zaman. Sadece kademe değiştirir. Hayal gerçek olsaydı adı hayal olmazdı. Peki ya hayal gücü olmasaydı ? Ben malak gibi okula gidip gelseydim her gün. Ne kadar sıkıcı olurdu değil mi ? Ama, hayal gücüm olmasaydı ben şu an üniversiteden mezun olmuştum. Tam da bu dönem, ama an itibariyle önümde 3 sene var gibi duruyor. Hayal gücü dozajı aşıldığında gerçekten zararlı o zaman. İşte bu sebeptendir ki gerçeklerle hayaller arasında fark olduğunu idrak edebilmeli insan. Ne somut, ne soyut. İnsan arasını tutturabilmeli ki gerçekten ikisi de bir işe yarasın. Hayaller gerçeğe yavaş yavaş, parça parça karışabilmeli ki hayatın bir anlamı bir tadı olsun. Ben bir hayli uzağım sanırım bu olaya şimdilik. Odamda sandalye göt çürütürken hayallerimden sadece birine odaklanabiliyorum çünkü. Ama olsun, hayat bir şekilde yaşanmalı. Yavuz Çetin gibi acizlik edecek halimiz yok.
Ayrıca söylemek istediğim bir şeyler var: Ceylan dudaklarini oksayip, kiraz saclarina bakmak, sirma gozlerini opmek... Hayir ! Bizim askimiz: Fenderle death metal kasmak, klasik muzikte headbang yapmak, black metal dinledikten sonra elhamdulillah demek gibiydi, gibi, gibecek
Lan istanbul, 3. köprü sana girsin. Doymadın benden aldıklarınla, o doyursun seni.
http://www.youtube.com/watch?v=7E-RTI-H2oI
Spiritualerening
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder