Çocuk parkında sinirden kuduran bir yetişkin olduğunu ancak gecenin ikisinde fark edebilmişti. “Siktir ya, üç saattir bu bankta mı oturuyorum ben?” Algılarının açılışını TEKEL 2000 paketinin bitişine borçlu olduğunu elinden düşen boş kutu sayesinde anladı. Sigara sömürürken kendi kendine konuşup küfürler ettiğiniyse biri gelip yüzüne söylemezse asla bilmeyecekti. Üç saat öncesini düşünüp yine dellenmeye başlamıştı. Aslında düşündüğü birkaç saat öncesi değil bir ömürdü. Ezan okuyan, namaz kıldıran birisi ipsiz sapsız bir herife nasıl dönüşürdü ki? Ters tepen baba baskısıyla bu dediğimiz şey mümkündü elbette. İnsan kendi doğrularını yaşamakla kalmayıp yaşatmak için de alabildiğine uğraşırdı öyle ya. Dedemin doğrusu da dayak yollarından geçiyordu ve sorgusuz sualsiz suçlamalardan… Terbiye böyle verilir. Kendi de öyle görmüş napsın? Aslında o da “babam gibi olmuycam ben” diyerek yola çıkanlardandı. Babası gibi olmamayı az çok başarmış olansa benim babamdı. Kafa rahatlığıyla dinsizim sayesinde. Gel gör ki babam bir baba olmayı başaramamıştı.
Din bilgisi çok olanın şeytanı da bol olur derler. Hani onu yoldan çıkarmak paha biçilmez günah “point”lerine sebep olacağından herhalde. Şeytanı bol babam sağlam bi dayakla 180 derece dönüvermiş gittiği yoldan. Sonra içki, sigara, kadın, aylaklık… ne ararsan işte. Eli açıklıktan savurganlığa bir gidiş. Yani demem o ki babalık vasfından alabildiğine uzaklaşmış. Ama dedem bunu tersine çevirmek için düşmüş gelin arama yollarına. Öyle ya da böyle dedem dürüst adamdı. Her “kız” istemeye gidişlerinde “benim oğlum ipe sapa gelmezin tekidir, ona göre” demiş. Bir herifin babası böyle diyorsa kim kabul eder ki onu? Mesela benim büyükbabam etmiş.
Not: Köyün varlıklı ailelerindenmiş babamgil!
Neyse hayat (prezeci ve minik tosba’ya selam çakıyorum) her türlü yüzünü göstermiş babama. Açıkçası babam da her yüzünü görmek için kaşınmış. İşte son geldiği nokta sevişmek istemediği için anneme bağırıp çağırması ve küfürler eşliğinde bir seramoniyle evden siktir olup gitmesiydi. Sonraki geldiği nokta ise -parktan sonraki durak yani- yatak odasında olmayan bir yataktı bira kokan ağzıyla.
haymatlos
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder